Uete

 

   



   Uete mevzi gerisine çekilmenin nihayet kahramanca olduğunu anladı. Arada kaçmak fikrini aşağılık faydacı tavrıyla onore ediyor bazen kalıp savaşmak onu hikayenin falanca kahramanı olacağına ikna ediyordu. İçindeki keder tarafından kuşatılmış ve üzerindeki ölü toprağı yetmezmiş gibi bir de şu beton imparatorluğunun nevrozunu taşıyordu. Kabuğu kıracak içten gelen bir diriliş hareketi arzuluyordu. Kaynağı hissediyordu. Eylemsiz olması hiçbir şey yapmadığı anlamını taşımadı aksine arzuluyor hissediyor ve duyumsuyordu. Çivi çakması eylemdi asacak tablosu olmasa da. Ez cümle; zerresinde tin bulunmayan her doğru hareketin sanata dönüşeceğine olan sarsılmaz güven, onu yaşamanın anlamını sorgulayacak ızdıraptan azad etmişti.  Doğru zamanın geleceğine olan inanç onu normal yapmıştı. Bekliyordu sebatla karanlıktan gelecek ışığı.



 Masalı şöyle başlıyordu;

'Ne olursa olsun iyilik herkesin üstüne,
kötülük peşinde koşana olsun.
Gerçek eğilmesin. Bükülmesin.
Ovalara kış dağlara yaz gelmesin,
kuşlar gökyüzünün, 
balıklar deryaların, 
arılar çiçeklerin olsun.
İnsanın evi aşk yurdu özgürlük olsun'

Burak

       Uludağ …peki o lasılık şarap mıdır?  Sarhoş eder mi? Hem fikir miyiz artık!   -Damlardan barok balkonlara dek uzanan bir hiç diyarınd...

İletişim

Ad

E-posta *

Mesaj *